BURSA’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM: KAMBERLER PARKI

1950’li yılların sonuna doğru nüfusun artması ve insanların iş bulmak amacıyla kentlere göç etmesi sonucunda şehirler yoğun bir şekilde göç almaya başlamıştır. Irgatlık ile geçimini sağlayan halk, tarımdaki gelişmeler nedeniyle şehirlere akın etmiş fakat şehirlerde kendilerine ait bir yer bulamamıştır. Bu durum gecekondulaşmaya yol açmıştır (Aksümer & Yalçıntan, 2012).

Bursa, gerek İstanbul’a yakınlığı gerekse tekstil sanayisinin geliştiği bir il olması nedeniyle yoğun göç alan bir şehirdir. Gelen göçmenler bütçelerine uygun evler bulamadıklarından, sanayi bölgelerine yakın yerlerde kendi binalarını yapmışlardır. Bu binalar sığınmak amacıyla kontrolsüzce yapıldığı için sağlıksız ve çarpık bir yapılaşmaya sebep olmuştur. Gecekondu bölgeleri, üretime ve ucuz malların tüketimine sağladığı katkı nedeniyle yönetimin göz yumduğu bir sorun haline gelmiştir (Tomruk, 2008).

Gecekondulaşma beklenmedik bir şey değildir çünkü sanayileşmenin arttığı yerde işçi ihtiyacının da artacağı kesindir. Gelen işçilerin yerleştirilmesi için binalar yapılıp imar kirliliğinin önüne geçilebilecektir. Türkiye, sanayileşirken Batı’nın geçtiği yolları dikkate alıp gecekondulaşmanın günümüzde büyük bir sorun olmasını engelleyebilecekken günün yönetimi maddi imkânsızlıklardan ve bilinçsiz imarlaşmayı önemli bir sorun olarak görmemesinden dolayı gecekondulaşmanın önüne geçmemiştir.

Gecekondu bölgeleri kentin gelişimi açısından önemli bir kaynak olmuştur. Çünkü hem ucuz emek sağlayabilmekte hem de kendine yetebilmektedir. Bu bölgelerdeki insanlar devletten hizmet beklememektedir. Devlet de daha gelişmiş bölgelere hizmet sağlamayı tercih etmektedir. Bu bölgeler sanayi ve kalkınmaya önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Fakat zaman içinde gecekondulaşmış bölgeler kentsel çöküntü alanlarına dönüşmüştür. Şehrin merkezinde yer alan gecekondular, artık harabe halindedir. Bu sebeple kentsel dönüşüm bir zorunluluk haline gelmiştir.

Bursa, doğal ve tarihi güzellikleri dolayısıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin yıl boyu ziyaret ettiği bir bölgedir. Aynı zamanda şehrin sanayi alanında gelişmiş olması, hala yoğun bir şekilde göç almasına neden olmaktadır. Fakat kentin özellikle de tarihi-turistik alanları gecekondulaşmanın yoğunlaştığı bölgelerdir. Bu sebeple belediyeler için kentsel dönüşümü sağlamak şart olmuştur.

Kentsel dönüşüm kapsamında ele alınan ilk bölgeler, şehrin en işlek yeri olan tarihi ve turistik mekanlarının çevresindeki gecekondulardır. Bu bölgelerde genellikle hemşehri olan, aynı geleneklere sahip insanlar yaşamaktadır. Köydeki yapının aynen sürdürülmesine neden olan bu durum, şehre ayak uydurmanın önüne geçmiş ve kültürel değişimi engellemiştir. Bir başka deyişle köy kente taşınmıştır (Tomruk, 2012).

Kamberler Mahallesi, Bursa Osmangazi ilçesinde yer almaktadır. Mahalle, Tarihi Hanlar Bölgesi, Kapalıçarşı, Heykel, Yeşil Cami ve Ulucami gibi tarihi önemi olan yapıların yakınında konumlanmıştır. Genellikle iki veya üç katlı binalardan oluşan mahalle, bakımsız ve sağlıksız bir yapıdadır. Bu bölgede genellikle Roman vatandaşlar yaşamaktadır. Birden fazla roman vatandaşın bir arada yaşadığı ve banyo, tuvalet, mutfak gibi gereksinimleri birkaç ailenin aynı yerde gördüğü bilinmektedir. Mahalle, kent sakinlerinin güvensiz buldukları bir alandır. Bu sebeple bölgede birçok değişim yapılmış hatta mahallenin adı “Ebu İshak Mahallesi” olarak değiştirilmişse de bu olumsuz algı yıkılamamıştır.

Kamberler Mahallesi’nin halkı, genel olarak diğer bölgeler tarafından dışlanmaktadır. Bu durum iş bulmanın da zorlaşmasına sebep olmaktadır. Mahalle sakinlerinin %47’sinin geliri 600 TL’den azdır (Sönmez, 2008). Alış-veriş ancak mahalle içindeki esnaflardan yapılmaktadır çünkü kalitesi düşük ürünler uygun fiyata buralarda satılmaktadır. Bu durum, bölgenin oldukça düşük standartlar altında yaşam sürdürmesine eden olmaktadır. Tüm bu sebepler, bölgenin kentsel dönüşüme uğramasının zorunlu olduğunu göstermektedir.

Kamberler Mahallesi’nin yıkılıp yerine Kamberler Kent Parkı’nın yapılması, bölgede yaşayan halkın tepkisine yol açmıştır. Çünkü mahallelinin iddiasına göre evler değerinin çok altında satın alınmıştır. İki evini satan bir mahalle sakini, başka bir bölgeden bir ev alamamaktadır (Sönmez, 2008). Başka yerlere göç etmek zorunda kalan mahalle sakinleri, kiraya yerleşecek ev bulmakta zorlanmaktadır. Bu durum, bölgedeki halkın şehir dışındaki boş bölgelere göç edip gecekondulaşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla kalıcı bir çözüm değildir.

Kamberler Kent Parkı, beklenilen sonuçları getirmemiştir. Kent parkı, yalnızca çevre mahalleler tarafından illegal işler için kullanılır haldedir. Ayrıca, parkın yapısı tahrip edilmektedir.1 Bu durum, ölçülüp tartılmadan yapılan kentsel dönüşümün ne kadar faydasız olduğunu gözler önüne sermektedir.

Sonuç olarak; Bursa nezdinde ele alınan kentsel dönüşüm hareketinin toplumsal yapı üzerindeki önemi açıkça görülmektedir. Eğer günü kurtarmak amacıyla kentsel dönüşüm uygulanırsa hem kent içinde hem de çevresinde büyük bir tahribata yol açacağı açıktır.

Konuyla alakalı görseller için bakınız: https://cargocollective.com/utkukaynar

KAYNAKÇA

1 https://www.bursadabugun.com/haber/kamberler-parki-nin-hali-icler-acisi-90963.html

AKSÜMER, G., & YALÇINTAN, M. (2012). Gecekondu Versus Kentsel Dönüşüm. GABB Dergisi.

SÖNMEZ, K. (2008). Kentsel Yenilenmenin Fiziksel ve Sosyal Görünümleri: Bursa Kamberler Kent Parkı. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 203-223.

TOMRUK, B. (2008). Bursa’nın Kentsel Mimari Dönüşüm Dinamikleri. Ankara: Mimarlık Dergisi.

TOMRUK, B. (2012). Bursa’da Kentsel Dönüşüm: Timsah, Koza, Karagöz ve Hacivat. Ankara: TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi.

Görseller: http://www.comece.eu/comece-on-roma-inclusion-working-with-them-not-for-them

http://dagakactim.blogspot.com/2017/02/kamberler-kandiltepe-oren-tepe-keltepe.html?m=0

https://fotograflaankara.blogspot.com/2019/02/hidirlik-tepe.html

Bir Cevap Yazın