Yazar: Saliha Metin
Simmel sosyolojisi toplumun her şeyden önce bir etkileşimler ağından oluştuğunu kabul etmekle başlar. Simmel’den önce sosyoloji, çoğunlukla kişiler arasındaki gündelik ve olağan ilişkileri incelemekten ziyade genel bir toplumsal analiz yapma kaygısı taşır. Bu nedenle daha önceki sosyologlar din, ekonomi, siyaset gibi büyük kurumların toplumla olan ilişkisini ve geçirdikleri değişimleri ele almışlardır.
Kategori: Modern Sosyoloji
“TOPLUM İÇİNDE DAVRANMAK” Kitabının Tahlili
Erving Goffman, 1960-1970’li yılların en etkili mikro sosyoloğu olmakla birlikte sosyolojiye, dramaturjik bakış açısını kazandıran bir öncüdür de (Marshall, 2005, s. 272). Sembolik etkileşimcilerden etkilenen Goffman’ın
ALFRED SCHUTZ’UN FENOMENOLOJİK SOSYOLOJİSİ VE PETER L. BERGER’İN SOSYAL İNŞA TEORİSİ
Sosyolojinin kurucusu olarak nitelendirilen düşünürler, kurucu gelenekler inşa etmişlerdir. Bu geleneklerin üzerinde incelemelerin, tartışmaların ve sentezlerin etkisiyle beraber çağdaş teoriler oluşturulmuştur. Bu çalışmanın amacı da çağdaş teoriler içinde ele alınan, A. Schutz’un geliştirdiği fenomenoloji ekolü ile Peter L. Berger’in sosyal inşa teorisinin ilişkisini kavramlar dâhilinde incelemek olacaktır.
ÉMILE DURKHEIM VE ROBERT MERTON’DA ANOMİ KAVRAMI
Suç ve suçluluk üzerine yapılan araştırmalarda sıkça bahsedilen anomi kavramı, genel olarak kuralsızlık, normsuzluk anlamına gelmektedir. Elbette, anomi kavramının karşılık geldiği anlam çok daha derin
WRIGHT MILLS’İN SOSYOLOJİK TAHAYYÜL KAVRAMI
Wright Mills, The Sociological Imagination[1]eserinde “sosyolojik tahayyül”e dair fikirlerini açıklar. Bu eserde, savaş yıllarındaki insanların ruh hallerini tahlil eder. Savaş yıllarında, daha önce eşi görülmemiş